BM güvenlik konseyi Kıbrıs ve Maraş konusundaki tavrından dolayı Türkiye’yi kınama kararı aldı. Bu karar 5 daimi üyenin ve 10 geçici üyenin oy birliği ile alındı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Kıbrıs çıkarması, farklı ve çeşitli yorumlara neden oldu.
Acaba yine bir oyun içinde oyun mu var?
Dış politikada sıkışan Erdoğan Kıbrıs üzerinden bir çıkış mı yakalamak istiyor?
Aynı zamanda iç politikaya oynayarak bir taraftan milli duyguları kabartma eğilimi, diğer taraftan muhalefet bloğunu bölmeyi mi hedefliyor?
Kalabalık bir grup ile yapılan Kıbrıs ziyaretinde muhalefetten DSP liderini, Saadet Partisinden Oğuzhan Asiltürk’ü yanına alması, İyi Partiyi davet etmesine rağmen protokolde İyi Partiye yer verilmemesi, muhalefete karşı bir operasyon olarak yorumlanabilir. Bununla birlikte yeni gündem, yeni kutuplaşmalar.
Kıbrıslı Türkler ise tarihi Kıbrıs parlamentosunun Erdoğan tarafından gecekonduya benzetilmesine oldukça alınmış görünüyorlar.
Erdoğan’ın yeni bir külliye, millet bahçesi ve Maraş’ın statüsü konusundaki açıklamaları BM, AB ve Yunanistan tarafından tepkiyle karşılandı. 2 ayrı devlet açıklaması ise Erdoğan’ın Kıbrıs’ın yarısını koparmak ve Türkiye’ye bağlamak isteği olarak görülüyor.
Kıbrıslı muhalif partilerden CTP ve TDP, Erdoğan’ın bu açıklamaları nedeni ve Kıbrıs parlamentosundaki konuşmasından dolayı oturuma katılmayıp protesto ettiler.