Bu yazımızda sizleri ülkemizin eşsiz olduğunu düşündüğüm bir köşesine götüreceğim.
Likya, Teke Yarımadası üzerinde bulunan Muğla’nın Fethiye ilçesinde bulunan Hisarönü (Ovacık) Mevkiinden başlayıp Antalya’nın Gedikbayır köyüne dek uzanıyor. Rotayı Antalya’dan başlayıp Fethiye’de bitirmek de mümkün. Dünyanın en iyi ve güzel manzarasına sahip uzun mesafeli yürüyüş rotalarından biri olan Likya Yolu, ülkemizin ilk uzun mesafeli yürüyüş parkurudur.
Likya kelimesi aynı zamanda “ışık yolu” anlamına da geldiğinden ışık yolu olarak da bilinir. 535 km uzunluğunda haritası çıkarılan Likya Yolu, patikalar da 50 metre aralıklarla, toprak yollarda ise 200 metre aralıklar (kırmızı – beyaz) taşlarla işaretlenmiştir. Kavşaklarda ise sarı yön tabelaları mevcuttur.
Likya Yolunu, Kültür Rotası Derneği kurucusu İngiliz asıllı olan Kate Clow’un çalışmaları 1999 yılında turizme kazandırmıştı. Likya Yolu rotasında 20’yi aşkın antik kentin yanı sıra turizm hareketliliği olan Fethiye Ölüdeniz, Kelebekler Vadisi, Kabak Koyu, Yediburun ile dünyanın en uzun doğal plajlarından biri olan Patara Kumsalı, Kaş, Kekova, Demre, Finike, Korsan Koyu, Türkiye’nin en güzel deniz feneri seçilen Gelidonya Feneri, Adrasan Koyu, Olimpos Dağı, Çıralı Plajı, Avrupa ve Türkiye’nin sahildeki en yüksek zirvesi olan Tahtalı Dağı, Tekirova, Göynük gibi doğal güzellikleri geçerek Akdeniz Kıyı şeridi boyunca uzanır.
Ayrıca Xanthos, Letoon ören yerleri Unesco Dünya Miras listesindedir. Yola çıkmadan önce Kate Clow’un Likya Yolu adlı kitabını okumanızı öneririm.
Likya Yoluna çıkmayı düşünüyorsanız Nisan – Mayıs ya da Eylül – Ekim tercih edilmeli. Çadırınızla konaklayabileceğiniz gibi tarihi köylerde konaklamanız da mümkün.
Yürüyüşünüzü vaktinize göre 3 ayrı parkurda bitirebilir ya da tek seferde bitirmek de mümkün. 25 veya 45 gün içerisinde yürüyüşünüzü tamamlayabilirsiniz.