Ramazan Aydın
Dünya tabii ki sadece biz insanların değil üzerinde yaşayan tüm canlılara ait.
Şehirleri paylaştığımız diğer canlıları, özellikle kedi ve köpekler gibi, her sokakta onlarcası var olan sahipsiz sokak hayvanlarını beslemekte biz insanlara düşer. Sokak hayvanlarını beslemek insani olarak da vicdani olarak da toplumsal bir sorumluluktur.
Bizler evlerimizde beslediğimiz canlılara özenli ve şefkatli bir şekilde davranmamıza rağmen, maalesef sokak hayvanlarına o kadar merhametli olmuyoruz. Sokak hayvanlarına yardım etmek veya beslemek istiyorsak bazı konulara da dikkat etmemiz gerekir.
Örneğin;
- Evde kalan yiyecekleri ziyan olmasın diye sokak hayvanlarına vermek yanlış bir yaklaşımdır. Bu gıdalar bozulmuş olabilir. Bünyelerine zarar verecek şekilde aşırı baharatlı, salçalı veya yağlı olabilir.
- Eğer mama vereceksek bir kap içerisinde verilmeli. Yere dökülen mamalar mikrop taşıyabiliyor, yerden yiyen hayvan taş veya cam kırıntıları istemeden yutabiliyor.
- Çöplere yakın yerlere yiyecek, mama, kemik vb. koyulmamalı. Bu alanlar oldukça sağlıksız ve mikrobik alanlardır. Bu yiyecekler illa koyulacaksa yeşil alanlarda tercih edilmelidir.
- Sokak hayvanlarını ilk önce sevin daha sonra yiyecek verin. Sizi tehdit olarak algılamasın.
- Şekerli ve tatlı ürünler verilmemeli. Ölümcül hastalıklara sebebiyet verebiliyor.
Hayvanlar ile sevgi bağı kuran insanların sosyal bağları daha güçlüdür. Sosyal becerileri gelişmiş, merhametleri daha fazla olan insanlardır. Hayvan sevgisi ile büyüyen çocuk aynı zamanda insanı da sevmeyi öğrenir. Tüm canlıların toplumun bir parçası olduğunu öğrenir.
İnsanı ve doğayı sevmenin hayvanları sevmekten geçtiğini de unutmamalıyız.