RAMAZAN AYDIN
Son Yıllar Türkiye gelişmekte olan ülkeler arasında ekonomik açıdan iyice ayrıştı.
Örneğin 2019 yılında gelişmekte olan ülkelerde büyüme oranı yüzde 4 iken, Türkiye’de ise yüzde 0.9 oldu.
2020 küresel iflas raporuna göre gelişmekte olan ülkeler sıralamasında en fazla iflasın olduğu ülke Türkiye de 2020 yılında 15bin 400 firma iflas etti. İşsizlik sayısı 8 milyon 280 bini bulurken, fiili işsizlik oranı yüzde 25lere yükseldi ve bu bilinen resmi rakam.
Siyasal iktidar bu sorunları gözden kaçırarak ekonomiyi algıyla yönetmeye çalışıyor. Hamaset ile, kutuplaşma ile, darbe, beka gibi söylemlerle halkın dikkatini başka yöne çekmeye çalışıyor. Ancak mesele açlık boyutunda ve durum açlık olunca insanların dikkatini başka yöne çekemezsiniz. Bunun yanında kötü olanı siyasal iktidar gelecek ile ilgili ekonomik planlama da yapmıyor. Dış ticaret politikası, istihdam politikası, kalkınma politikası gibi politikalar yok çünkü planlama yapılırsa, bu planlar iktidarı bağlar, planlara bağlı kalmak zorunda kalırlar. Günlük duruma göre karar alamazlar, popülizm yapamazlar.
Gerçekçi ve ekonominin ihtiyaçlarına göre planlama yapılması gerekir. Aksine hareket eden iktidar, inşaat sektörünü siyasi rant alanına çevirdi.
Her şey kuralına göre olursa siyasi iktidar yandaşına ve müteahhidine kuralsız bir biçimde kaynak aktaramaz. Bunlardan dolayı iktidar, yasalara ve kurallara bağlı kalmak istemez.
Anladığımız ve gördüğümüz kadarıyla siyasal iktidar bilerek bu kötü gidişe dur demeyecektir. Toplumu kaderi ile baş başa bırakıyor, tartışmıyor, tartıştırmıyor, çözüm aramıyor ve yok sayıyor.